Aşırı Terleme

asiri terlemeAşırı Terleme

Terlemek insan vücudu için oldukça doğal bir fizyolojik durumdur. Vücut ısısının kontrol altında tutulması için gerçekleşen bu olay her yaş ve cinsiyette vardır. Aşırı terleme diğer bir deyişle hiperhidroz denilen durum ise çevre faktörlerinden bağımsız olarak normalden daha fazla miktarda terleme durumuna verilen isimdir. Aşırı terleme durumu yaşayan bireyler hareket halinde bulunmasalar dahi terleme gibi bir problemle karşı karşıyadırlar. Bu yüzden normal şartlar altında doğal olarak kabul edilen bu durum aşırı olmaya başladığı için birey için can sıkıcı bir problem haline gelir. Aşırı terleme yaşayan kimselerde bazen oturdukları yerde bile ellerinden ter damladığı gözlemlenebilir. Normal gündelik ve hareket içermeyen durumlarda bile terleme yaşayabilen bu kişiler bu problemi ciddiye alıp bir uzman desteği almak için doktora gitmelidir. Bölgesel olarak aşırı terleme yaşayan bireylerde genellikle terlemenin en yoğun olduğu bölgeler koltuk altı, avuç içi, ayak tabanı gibi bölgelerdir. Daha nadir olarak terlemenin gözlendiği vücut bölümleri ise baş ve boyunda yaşanan terlemelerdir.

Aşırı terleme rahatsızlığı yaşayan kişilerde özellikle bu durumun havaların ısındığı dönemlerde arttığı gözlemlenir. Havanın sıcak olmasından dolayı birey terlemenin normal olduğunu düşünebilir. Ancak bazen bu problem zamanla geçmeyen bir hale dönüşür. Kronikleşen ve özellikle bölgesel olarak yaşanan aşırı terleme yaşamak vücut sağlığıyla ilgili bir problem olduğunun işaretidir.

Aşırı Terleme Nedenleri Nelerdir?

Aşırı Terleme, birçok sebepten dolayı yaşanabilecek bir rahatsızlıktır. Örneğin yemek yerken terleme yaşayan bireylerde Frey sendromu denilen bir rahatsızlık görülme ihtimali vardır. Aşırı terleme, hormonlarla alakalı, enfeksiyon sebebiyle ya da nörolojik bir rahatsızlık yüzünden yaşanabilir. Bu konuda sebebi tam olarak bilinmese dahi sinir sisteminin çalışmasıyla alakalı bir problemi olan kişilerde de bu rahatsızlık görülme ihtimali vardır. Gebelik, menopoz ve alkol tüketimi de terlemeyi arttıran faktörlerdendir. Bunların dışında Parkinson hastalığı, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp krizi, bazı kanser türleri ve bazı iç salgı bezi hastalıkları gibi durumlarda da terleme artar. Bahsedilen hastalıklarda gözlemlenen aşırı terleme, esas olarak yaşanan hastalığın eşlikçisi, sonucu veya belirtisi olarak gözlemlenebilir. Bu sebepten dolayı bu problemi yaşayan bireylerin ilk önce gerekli tahlillerle aşırı terlemeyi tetikleyen durumun neyden kaynaklandığını öğrenmeleri gerekir. Sonrasında yapılacak olan uygun tedavilerle hastalık ortadan kaldırılabilir. Bazı durumlarda hastalığın sebebi tam olarak bulunamaz çünkü hasta oldukça sağlıklıdır ve tetikleyebilecek bir durum gözlemlenmemiştir. Bu noktada ise psikolojik ve nörolojik olarak bir etken olduğu düşünülebilir.

Aşırı Terlemeye Bağlı Komplikasyonlar Nelerdir?

Aşırı terleme yaşayan bireylerde bu duruma bağlı birçok komplikasyon gelişebilir. Vücudumuz bir sistemdir ve bütünsel olarak çalıştığı için herhangi yaşanacak olan bir problem başka türlü sorunlara davet çıkarabilecek niteliktedir. Aşırı terleme yaşayan bireylerde terlemenin yaşandığı bölgelerde bakteriyel ve mantar enfeksiyonları, egzama ve deri döküntüleri, sosyal ve duygusal problemler en yaygın şekilde gözlemlenen komplikasyonlardır. Tedavi edilmeyen uzun süreli aşırı terleme vakalarında hasta olan bireyler aynı zamanda bu problemlerle de uğraşmakta ve tedavi etmek için birçok kuruma başvurmaktadır. Tedavisi ertelenen her hastalık zaman geçtikçe başka problemler yaratır. Bu yüzden aşırı terleme yaşayan bireyler bu durumu ciddiye almalı ve erken tedavi ile birçok yaşanabilecek olumsuz durumun önüne geçmelidirler.

Aşırı Terleme Nasıl Tedavi Edilir?

Aşırı terleme için günümüzde geliştirilen tedaviler mevcuttur.

Terleme Önlemek İçin Krem Kullanmak: Terlemenin önüne geçebilmek için alüminyum klorid içeren kremler çok tercih edilen bir yöntemdir. Bu kremler sprey, rolon, stick ve jel formunda piyasada satılmaktadır. Genellikle koltuk altı vücudumuzda terleyen bölge olduğu için bu amaçla kullanılmaktadır. Bu tür kremler kanser yapabilme ihtimali olan ürünlerdir bu yüzden kullanırken dikkatli olmakta fayda vardır. Araştırmalar kesin olarak bir sonuca varmamış olsa dahi kanserle ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Bu tip kremler ayrıca kullanıldıkları bölgedeki gözenekleri tıkayarak ter oluşumunu engellemektedirler. Bu da vücuda uzun vadede zararı olabilecek potansiyelde bir durumdur.

Cerrahi Ameliyatlar: Terleme probleminin bir diğer çözümü cerrahi uygulamalardır. Ameliyat 18-65 yaş arası bireylerde uygulanabilir. Sağlık durumu müsait olmayan bazı hastalıklara sahip kişiler için önerilmeyen bir operasyondur. Gerekli tetkiklerle bireyin tıbbi durumu incelendikten sonra ameliyata doktor onayı ile karar verilir. Ameliyat, anestezi uygulandıktan sonra yaklaşık bir saatten az süren bir zamanda gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası yan etki olarak bacak ve sırt bölgelerinde bir süre devam edebilecek bir terleme görülse dahi bu durum çoğunlukla hastayı rahatsız edici boyutlara ulaşmaz.

Botoks Uygulaması: Botoks, son yıllarda özellikle birçok alanda kullanılan bir uygulama haline gelmiştir. Estetik amaçlarla uygulanabildiği gibi sağlıkla ilgili problemlerde de etkisi görülebilmektedir. Aşırı terleme yaşayan bireyler botoks uygulaması sayesinde bu problemden kurtulabilmektedir. Botoks, botulinum ismi verilen bir toksinin uygulanarak o bölgeyi kısmı felç etmesi uygulamasıdır. Terleme sorunun ortadan kaldırılması için de terleyen vücut bölgelerine bu işlem uygulanır ve bu sayede ter üretimi önlenmiş olur.

Botoks uygulaması geçici bir uygulama olduğu için terleme için yapılan işlem bireyde 6-8 aylık bir süre zarfında kalabilir. Botoks ile terleme tedavisi uygulandıktan üç gün gibi kısa bir sürede etkisini gösterebilen bir tedavidir. Uygulama sonrasında iki haftada en verimli ve aktif olduğu hale gelir. Botoks uygulamasının etkileri geçtikten sonra eğer hasta tekrardan bir işlem talep ederse tekrarlanır. Aşırı terleme için yapılan botoks uygulamalarında koltuk altı bölgesi en rahat yapılan bölge olmaktadır. El ve ayak terlemesi için yapılan işlemlerde ise o bölgelerde daha fazla sinir hücresi bulunduğu için botoks iğnesi ağrı oluşumuna sebebiyet verebilmektedir. Fakat bazı güzellik merkezlerinde el ve ayak bölgelerinde blok lokal anestezi yöntemi tercih edilmektedir. Bu yöntem sayesinde herhangi bir ağrı hissedilmeden botoks işlemi uygulanmaktadır.

Altın İğne Fraksiyonel Radyoferakans ile Terleme Tedavisi: Aşırı terleme tedavi yöntemlerinden bir başka seçenek ise altın iğne fraksiyonel radyofrekans ile olandır. Radyofrekans enerjisi ile koltuk altı ter bezleri tahrip edilerek büyük oranda terlemenin önüne geçmek hedeflenir. Bu uygulama uzun süreli etkilere sahiptir. Bu sayede koltuk altı terlemesinden büyük ölçüde kurtulma meydana gelir.

Aşırı Terleme Tedavisi Kalıcı Mıdır?

Aşırı terleme tedavisi olmuş bireylerin akıllarına gelen sorulardan bir tanesi de tedavinin kalıcılık süresi, aşırı terlemenin tekrar etme ihtimali gibi şeylerdir. Tedavinin çeşidine göre bu sorulara cevap verilebilir. Örneğin botoks, uygulandığı bölgelerde kalıcı olmayan etkilere sahip ve belirli sürede etkisini yitiren bir uygulamadır. Cerrahi uygulamalar ise sorunu kökten çözmek için en iyi yöntemdir. Cerrahi yöntemlerde soruna neden olan bölge artık hastada var olmadığı için kesin çözümdür denilir. Altın iğne uygulaması ise yine uzun süreli bir çözüm sunsa da tekrar etme ihtimali olan bir çözümdür. Krem kullanmak ve sık duş almak ise sadece geçici ve yorucu bir tedavi seçeneğidir. Yaşa ve bünyeye göre en uygun tedaviyi seçmek ve bedene en az zararı olan bir şekilde ilerlemek esas amaç olmalıdır. Eğer güzellik merkezlerinde botoks veya altın iğne gibi seçeneklerden birisi tercih edilerek tedavi uygulanacak ise seçilecek olan yerin güvenilir ve işini iyi yapan bir kurum olması çok önemlidir. Gerekli araştırmalar yapılmalı ve adı sanı belli olmayan, uygun fiyat uğruna insanların canını tehlikeye atabilecek ürünler kullanan yerlerden kesinlikle uzak durulmalıdır.