Diğer Leke Türleri

diger leke turleriDiğer Leke Türleri

1.Vitiligo Nedir?
Vitiligo, ciltte melanosit hücrelerinin ölümünün gerçekleşmesi veya yeterli miktarda üretilememesi sonucu meydana gelen süt beyazı renginde lekelerin oluşmasına denilen bir çeşit cilt rahatsızlığıdır. Sebebi kesin olarak bilinmemekle birlikte genetik olarak yatkınlık, aile bireylerinde görülme oranını arttıran bir faktör olmaktadır. Bulaşıcı bir hastalık değildir. Belirtileri 20 yaşından önce başlar ve her yaşta görülebilme ihtimaline sahiptir. Yalnızca cilt görünümünde bir farklılık yaratır, fizyolojik olarak vücutta başka bir problemi tetiklememektedir. Hastalığın türüne bağlı olarak lekelerin oluştukları vücut bölgeleri ve yayılma eğilimi potansiyelleri değişiklik gösterebilir. Bazı vitiligo türlerinde vücudun yalnızca belli bir kısmı etkilenirken bazı hastalarda ise lekeler vücut genelinde gözlemlenebilir. Ciltte istenmeyen bir fiziksel görünüme sebep olması nedeniyle vitiligo hastalığı psikolojik açıdan da bireyi olumsuz yönde etkilemektedir.

Vitiligo hastalığını teşhisi için öncelikle alanında uzman bir dermatoloğa fiziksel muayene olunmalıdır. Teşhis ilk fiziksel muayene ile koyulabilir. Teşhisin kesin olarak yapılması adına Wood ışığı adı verilen cihaz ile inceleme yapılabilir. Bu özel ışık altında ciltteki vitiligo kaynaklı lekelerin görünürlüğü artmaktadır. Klinik fiziksel muayene ve Wood ışığı ile inceleme birleştirilerek vitiligo tanısı koyulabilmektedir. Bazen uzman doktor kan testi ve hasarlı dokudan biyopsi örneği isteyebilir. Testlerin sonucunda tanı koyulur ve buna göre bir yol izlenir.

Vitiligo hastalığının belirtileri ciltte belirli bir noktada gözlemlenen ani beyazlamadır. Bazen bu beyazlık ciltte yayılım da gösterebilir. Beyaz olan cilt lezyonları ciltte farklı yerlerde de olabilir. Genellikle vücutta güneşin temas ettiği bölgelerde daha çok gözlemlenir. Eller, kollar, boyun ve yüz gibi bölgelerde görülme sıklığı daha fazladır. Vücudun iç sistemi ile ilgili bir problem değildir, derideki pigmentlerle alakalı bir problemdir. Bu sebeple bu rahatsızlığa sahip kimseler için sağlığı tehdit edici endişe edilecek bir durum söz konusu değildir.

Vitiligo rahatsızlığının sebepleri yapılan araştırmalar sonucunda kesin olarak bilinmese dahi bazı hastalığa sebep sayılabilecek fikirler mevcuttur. Vücudun otoimmün sisteminde bir rahatsızlığın var olmasının bu hastalığı tetiklediği düşünülmektedir. Bir diğer fikir ise vücudun kendi hücrelerini bir tehdit olarak görmesiyle bu hücrelere saldırdığı düşüncesidir. Kendi melanin hücrelerine saldıran vücut mekanizması, bu bölgelerde pigment kaybına yol açarak cilt rengindeki bozukluğa sebep olmaktadır. Bunların haricinde kansızlık, ağır travmalar, güneş yanıkları, diyabet rahatsızlığı, stres ve sedef hastalığı gibi faktörlerin de vitiligo hastalığını tetiklediği varsayılmaktadır. Vitiligo hastalığı genetik yatkınlık faktörüne de bağlı bir hastalık olduğu için bireyin aile öyküsünde bu rahatsızlığa sahip kimseler var ise görülme oranı da artmaktadır.

Vitiligonun çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Tedavilerde esas amaç cilt renginin eski haline geri döndürülmesidir. Doktor kontrolünde melanositlerin uyarılmasını sağlayan ışık tedavisi uygulanabilir. Bir başka tedavi yöntemi ise birtakım kremlerden faydalanmaktır. Takromilus ve pimekrolimus içeriklerine sahip veya kortizon içerikli kremler hastalık kaynaklı lekelerin giderilmesi ve yeni lekelerin oluşmasını engelleme amacıyla kullanılabilir. Bu tür kremler kullanılırken uzun vadede ciltte başka problemlere de sebep olabileceği için mutlaka hekim kontrolünde tedavi sürdürülmelidir. Vitiligo hastalığının tedavisi esnasında mutlaka cilt güneşten korunmalıdır aksi takdirde güneşe bağlı olarak ciltte reaksiyon oluşumu gözlenebilir.

2.Akne Lekeleri Nedir?
Vücudumuzda çeşitli faktörlere bağlı olarak akne oluşumu gözlenebilir. Bu aknelerden bazıları iyileşirken sonrasında ciltte lekeler bırakabilir. Bu lekeler çeşitli yöntemler ile tedavi edilebilirler. Akne lekelerinin tedavisinde leke rengi açıcı kremler, lazer tedavileri, kimyasal peelingler gibi yöntemler uygulanabilir. Bu tedaviler arasından en efektif ve kısa vadede sonuç veren yöntem lazer tedavisidir. Lazer tedavisi ile çevre dokulara zarar vermeden lekeli cilt görünümü düzeltilebilir. Intense Pulsed Light, Q-Switched ND Yag Lazer, Fraksiyonel Lazer, Erbium lazer gibi lazer çeşitleri ile leke tedavisi kolayca mümkün olmaktadır. Kimyasal peeling yönteminde ise cildin en üst katmanı olan epidermisi mikro yırtık oluşumu gözlenmeden soyarak alttan yeni, parlak ve sağlıklı cildin ortaya çıkması hedeflenmektedir. Bütün akne tedavilerinde cilt incelip her türlü hasara açık hale geleceği için güneşten korumak çok önemli ve elzemdir. Mutlaka en az 30 faktörlü güneş kremleri kullanmak, vücudun güneş gören bütün bölümlerinde güneş kremleri kullanıp kıyafetlerle de ekstra destek sağlamak ciltte leke ve birçok problemin oluşmasına engel olmaktadır.

3.Doğum Lekeleri Nedir?
Doğum lekeleri adından da anlaşılacağı üzere bireyin doğumuyla birlikte cildinde var olan renk bozulmalarına verilen isimdir. Damarsal ve pigmentsel olarak iki çeşide ayrılmaktadır. Bununla birlikte doğumla birlikte ciltte meydana gelmiş olan lekeler genel itibariyle zararsızlardır. Doğum lekeleri doğumdan önce anne karnındayken oluşabilecekleri gibi doğumdan sonra da meydana gelebilirler. Tedavisinde çeşitli lazer, kimyasal peeling veya kremler kullanılabilir. Uzman bir dermatoloğa danışılarak kontrollü bir tedavi ile doğum lekelerinden kurtulmak mümkündür.

4.Deri Döküntüleri Nedir?
Rozasea, sedef hastalığı, egzama gibi çeşitli cilt hastalıkları deri döküntülerine sebep olmaktadırlar. Bu deri döküntüleri ciltte lekelenmeye yol açabilirler. Bu lekelerin tedavisinde de akne ve doğum lekelerinde olduğu gibi kremler, kimyasal peelingler ve lazer tedavilerinden faydalanmak mümkündür. Etkili uygulamalar sayesinde bu lekelerden kurtulmak mümkündür.

Cilt Kanseri Nedir?

Cilt kanseri, cilt hücrelerinin kontrol dışı büyümesi sonucu oluşur. Cilt kanserinin en önemli sebebi olarak güneşten gelen zararlı UV ışınları gösterilmektedir. Son yıllarda güneşe maruz kalma sonucu cilt kanseri vakalarında artış meydana gelmiştir. Ten rengi açık olan, vücudunda ben sayısı fazla olan ve uzun süre güneşle temas etmiş bireylerde cilt kanseri oluşma riski oldukça fazla olmaktadır. Ciltte oluşmuş kanserli yara yapılarından biyopsi örneği alınarak inceleme yapılacak olursa hastalığa teşhis konulabilir.

Cilt kanseri birden fazla türe ayrılmaktadır. Bazı cilt kanseri türlerinin iyileşmeleri nispeten daha kolay iken bazı türler ölümcül olabilir. Hastalığın erken tanısı kadar cilt kanserinin türü de oldukça büyük önem taşımaktadır.

Cilt kanserinin üç tane türü vardır. Bunlardan birincisi bazal hücreli cilt kanseridir. Bu tür cilt kanseri en sık karşılaşılan ve vücudun güneşe en fazla maruz kalan bölgelerinde ortaya çıkan türüdür. Açık tenli ve 50 yaş üstündeki erkek bireylerde görülme sıklığı fazladır. Kırmızı lekeler, açık yaralar ve parlak kabarıklıklar ile karakterizedir. Yaralarda zaman ilerledikçe kaşınma, kabuklanma ve kanama gözlemlenebilir.

İkinci tür, skuamöz hücreli cilt kanseridir. Bazal hücreli cilt kanseri ile benze özellikler gösterir. Farkları ise cildin orta ve dış katmanlarını oluşturan skuamöz hücrelerinde gelişmiş olmasıdır. Bu kanser türünde yayılma oranı yüksektir.

Üçüncü cilt kanseri türü ise melanomdur. Melanom cilt kanseri hastalığının en tehlikelisi ve en nadir görülen tipidir. Cilde renk veren melanosit adı verilen hücrelerin kontrolsüz bir biçimde çoğalmaları sonucunda meydana gelmektedir. Genetik yatkınlık ve güneş ışınlarına maruz kalmak hastalığın sebeplerindendir. Tedavi edilmez ise bütün vücuda yayılma eğilimi gösterir. Vücudun herhangi bir bölgesinde siyah, kahverengi, mor ve mavi lekeler şeklinde belirtiler gösterebilir.

Cilt kanserinden korunmak için en iyi alınabilecek önlem güneş kremi kullanmayı alışkanlık haline getirmektir. Günümüzde güneşin zararlı etkileri birçok araştırma sonucu ortaya çıkmıştır. Güneşten yeterli korunma ile birçok cilt rahatsızlığının önüne geçilebilir.